Yerelleşmeden Globalleşemezsiniz!


Reklamlarda;
Global bir kahve markası kahvehanede Dursun' a çay yerine "neskafe" servis ettiriyor.
Global bir içecek markası ramazan sofrasının başköşesine kuruluyor.
Global bir cips markası Ege'li bir hanım teyzeye "yiyin gari" dedirtiyor.
Neden?
Çünkü globalleşmek yerelleşmekten geçiyor.
Son yıllarda pazarlama dünyasının dilinden düşmeyen bir kavram var: "Dünya Vatandaşı Olmak"!
Peki nasıl dünya vatandaşı olunur? Sahip olduğun değerleri terk edip başka kültürlerin değerlerini benimseyerek mi?
Yoksa...
Sahip olduğun değerleri zaten hali hazırda içinde vatandaşı olduğun dünyaya benimseterek mi?
İlki kolay ve yanlış olanı. Çünkü o zaman dünya vatandaşı değil kültürünü benimsediğin toplumun vatandaşı oluyorsun.
İkincisi zor olanı; yani sahip olduğun değerleri dünyaya kabul ettirmek. Bence doğru olan bu.
Peki nasıl?
Amerika' yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Hali hazırda bunu başaran markalar neler yapıyorsa bunları inceleyip içine kendi değerlerimizi de katarak yapabiliriz bunu.
Dünyanın bir ucundaki Massachusetts' ten çıkan 'Oceanspray Kızılcık Kooperatifi' bütün dünyaya kızılcığın suyundan sosuna her ürününü satabilirken bizim 'Tariş Kooperatif' imiz neden bunu yapamıyor? Doksanlarda Dünya Ticaret Merkezi' nde bile ofisi varken neden şimdi kendi ülkesinde bile satış mağazaları sırayla kapanıyor.
Vizyonsuzluk mu?
Strateji eksikliği mi? 
Adına ne dersek diyelim üzücü hem de çok üzücü!
Ancak güzel şeyler de olmuyor değil. Son günlerde özellikle sosyal medya sayesinde dünyada gündeme gelen bir markamız oldu.
NusrEt...
Evet Nusret hiçbir markayı taklit etmeden aşık olduğu işini yaparak, sabrederek, çalışarak bir marka yarattı. Kendine özgü tavırlarıyla kasaplığa olan tutkusunu görsel bir sanata dönüştürerek dünya çapında bir marka olma yolunda hızla ilerliyor. Yakın zamanda New York, Paris, Londra ve Tokyo şubelerinin açılışını göreceğimize inanıyorum.
Yerel markalarımızın üzerlerindeki rehaveti atarak kendilerine özgü değerlerine sahip çıkarak global pazarlama kurallarına göre yeniden sahneye çıkması gerekiyor.

Çok geç olmadan!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir Perakende Serüveni: 2101

21 Ocak 2101 Cuma. Saat 09:05. Mis gibi kızarmış ekmek kokusuyla uyandı bu sabah Mustafa. Pencereden yüzüne vuran gün ışığına göz...